Tiroit bezi; boyunda, soluk borusunun iki yanında yerleşmiş, sağ ve sol lob olarak adlandırılan iki ayrı bölüm ile bunları birleştiren ve isthmus adı verilen bir bölümden oluşan bir salgı bezidir. Vücuttaki çeşitli metabolik olaylarda rol alan T3, T4 adı verilen hormonları salgılar.
Tiroid kanseri nedir?
Klasik olarak Tiroid kanserinin, tüm kanserlerin %1’ini oluşturduğu bilinse de, son yıllarda daha sık görüldüğü bütün otoritelerce kabul edilmektedir.Tiroid kanseri, çok sık görülen iyi huylu tiroid nodülleri ile ortak semptom ve bulguları paylaştığından, tiroid nodüllerinin doğru ve titiz değerlendirilmesi kanser tanısı yönünden önem arzetmektedir.
Tiroid kanseri her yaşta görülebilmekle beraber 40 yaşın altındaki insanlarda ve kadın cinsiyette daha sık ortaya çıkmaktadır. Çocukluk veya ergenlik çağında radyasyona maruz kalma, İod maddesinin vücudumuza normalden az veya fazla girmesi, genetik mutasyonlar, tiroid dokusunun bazı iltihapları (Hashimoto tiroiditi), özel hücre yapısına sahip bazı nodül tipleri tiroid kanseri gelişimine yol açabilir. Yaşanılan çevreden maruz kalınan radyoaktivite ve diğer zararlı ışımalar, modern yaşam insanı için önemli bir risk faktörü olarak kabul edilebilir.
Her biri farklı özellik ve davranışlara sahip 4 farklı tiroid kanseri tipi bilinmektedir. İlk iki tip (Papiller ve Folliküler) normal dokuyu iyi taklit eden hücre yapısına sahip olup, tüm tiroid kanserlerinin %80’den fazlasını oluşturmaktadır ve çok şükür ki, yavaş seyirli ve tedaviye iyi cevap verme özellikleriyle bilinirler. Bunların dışında, tüm tiroid kanserlerinin % 5-10’unu oluşturan, 1/3 oranında ailevi geçişli olabilen Medüller Kanser ve özellikle yaşlılarda olmak üzere çok daha nadir rastlanan, daha saldırgan olabilen diğer kanser türleri de bilinmektedir.
Tiroid Kanseri tanısı nasıl konulur?
Tiroidde tek ve sert bir nodül tespiti, çoğul nodüller arasında baskın ve ilerleyen bir nodül fark edilmesi, Ultrasonografik incelemede bazı karakteristik bulguların varlığı ve boyun lenf bezelerinde büyüme gibi bir durumda tiroid kanserinden şüphelenilmektedir. Tanı, şüpheli tiroid nodülü veya lenf bezesinden, Ultrason rehberliğinde yapılacak ince iğne biyopsi materyelinin patolojik incelenmesi sonucunda kesinleşir. Boyun Ultrasonu ve biyopsi en önemli tanı araçları olup, hormon düzeylerinin ölçülmesi ve tiroid sintigrafisi kanser tanısında fazla önem arzetmezler.
Tiroid Kanseri tedavisi
Tanı konduktan sonra boyun bölgesi lenf bezelerinin durumu cerrahi tedavi planı açısından özel bir değerlendirme gerektirir. Tiroid kanseri tedavisinin vazgeçilmez ve ilk ayağı cerrahi yaklaşımdır. Boyutu 1 cm’den küçük, erken olgularda tiroid organının bir yarısının çıkarılması (Lobektomi) bile yeterli olabilmekle beraber, organın tümünün çıkarılması (Tiroidektomi) tavsiye edilen cerrahi yöntemdir. Tümörün boyutu, hastaya ait risk faktörleri ve ameliyat öncesi tetkiklerin sonucuna göre tiroid organı dışında, boynun merkezî veya yan bölgelerindeki lenf bezelerinin çıkarılması (Santral veya Lateral boyun diseksiyonu) da gerekebilmektedir.
İşlemin boyutuna göre, kanama, ses siniri hasarı, paratiroid organlarının zedelenmesine bağlı kalsiyum metabolizmasının bozulması gibi komplikasyonlar düşük oranlarda da olsa söz konusu olabilir. Bu komplikasyon oranları, deneyimli cerrah ve yeterli ameliyathane ekipmanları ile en aza indirilebilir. Papiller ve Folliküler tip kanserlerin cerrahi tedavisini takiben, bir kısım hastaya hücresel düzeydeki kalıntıları yok etmek için halk arasında “Atom tedavisi” olarak bilinen “Radyoaktif İod Tedavisi” de uygulandıktan sonra, hastaların tama yakınında 20 yıl ve ötesi hastalıksız yaşam elde edilebilmektedir.
Tedavisi tamamlanan hastalar, organ eksikliğine bağlı hormonal dengesizlik için ilaç (L-tiroksin) kullanmak suretiyle sağlıklı yaşamlarına devam ederler.